Artık spin atıyorum
Kilo sadece kadınların kabusu değil, insanlığın ortak sorunu. Sonuçta erkeklerin yağ oranı kadınlardan daha düşük de olsa, yediğinize içtiğinize dikkat etmediğinizde, sporu bir süre boşladığınızda tartılar en büyük düşmanınız oluyor.
Bir süredir devam ettiğim spor salonunun tadilata girmesi ve yeni salon arayışlarımın olumsuz sonuç vermesiyle bir gerilim filminin içinde buldum kendimi. Çünkü yaz dediğimiz mevsim aslında ucu bucağı olmayan bir yeme içme mevsimi… Arkadaş buluşmaları, hafta sonu ziyafetleri, tatil sofraları, düğün davetleri, yok o yok bu derken bir de baktım pantolonlarımla eskisi kadar barışık değilim.
Neyse ki geçen hafta spor salonumdan “yenilendik, açıldık, hadi gel artık” maili geldi. Sadık bir müşteri olarak mailin ertesi günü iş dönüşü gittim. Hemen hocamı buldum. Yağ oranıma baktık, yüzde 19 çıktım. Kabul edilebilir olsa da alışık olduğum oranın çok üstündeydi. Acilen yüzde 16’ya inmem lazım abi dedim. İnersin canım kardeşim dedi. Setleri tekrar ayarladık. Baklava olayına girsem mi dedim. Daha dur, baklavaya vakit var dedi. Salon muhabbeti işte… Ama asıl önerisi “spinning” oldu. Spor salonlarının demirbaşı bisikletin yeni tasarımlı, eğlenceli versiyonu. Bilen biliyordur çünkü bir süredir bayağı revaçta. Yere sabitlenmiş bisikletlere binmiş bir grup insanla müzik eşliğinde maksimum yağ yakıyorsunuz, özeti bu. Tek başına yapılan rutine binmiş kardiovasküler egzersizlerin tahtını sarsabilir bence.