Ben bilmesem de bisikletim yolu biliyor
“Şehirde bisiklete binecek yer mi var sanki?” En büyük bahanemiz bu. E, ben biniyorum, buna ne diyeceksiniz peki? Üstelik de neredeyse her gün biniyorum. İşyerim ile evim İstanbul’un iki farklı yakasında olduğu için ne yazık ki işe gidip gelirken kullanamıyorum sevgili beyaz-mavi bisikletimi. Çok da özlüyorum. Açığı kapatmak için de hemen hemen her akşam, yağmur-çamur-soğuk demeden bisikletimi alıp fırlıyorum dışarı.
Hafta sonları da çoğunlukla her yere bisikletimle gidiyorum. Arkadaşlarımla buluşmaya, sinemaya, kuzenimin evine… Yalnız itiraf edeyim, yol bulma konusunda bir sıkıntım var. Zaten yön kavramım yok, aklım da beş karış havada… Kaybolmaktan bıktığım için gidona şu cep telefonu aparatlarından taktım, navigasyonu açıp oradan takip etmeye çalışıyorum güzergahı ama güneş vurdu mu işim bitiyor. Gör görebilirsen o ekranı. Zaten kafamda kask, gözümde güneş gözlüğü!
Derkeeeeen, harika bir haber aldım. Gidona yerleştirilen, titreşimli navigasyon sistemi varmış yahu! Gidonun iki ucundan takıveriyorsun, harita uygulamasıyla eşleştiriyorsun, hepsi o. Arkadaşım fotoğraflarını gönderdi. “Gerçek olamayacak kadar güzel,” diye düşündüm ama sonra hemen pişman oldum. “Ne olur gerçek olsun, lütfen,” dedim veeee videosunu da buldum. İzleyince öğrendim ki bu cihaz sayesinde bisikleti nereye bıraktığımızı unutursak yerini kolayca bulabiliyormuşuz da. Gerçi bizim memlekette sanki her yer bisiklet parkı da! Neyse, belki bir gün o da olur. Ben şimdilik navigasyona sevinmeye devam edeyim.
Yaşasın, artık kaybolmadan pedal çevirebilirim.
Meraklısına video: https://www.youtube.com/watch?v=UVzf1p09Cpw#t=84