Beşinci element tahta olsun
İlk dört elementin yani su, ateş, hava ve toprağın yanına beşinci bir element eklesen ne olurdu diye sorulduğunda aklıma direkt plastik geliyor. Bu soruyla gerçekten karşılaştım. Geçen cumartesinin geyik seanslarında gecenin sorusuydu. Beş kişiden dördü –ben dahil- plastikçi çıktı, bir kişi demir dedi. Kendisi bilimciydi, bizi ikna etti ve zihnimizi açtı. Sonra benim ‘21. yüzyılda plastiğin egemenliği’ hakkında, ne kadar sürdüğünü şimdi hatırlamadığım zihin açıcı performansıma maruz kaldılar.
Birkaç gün sonra lafımı geri alacak hale geldim. İrlandalı bir bilgisayar firması çevre dostu ilk ahşap bilgisayarları geliştirmiş. Hem de iki yıl önce. Klavyesi, mouse’u dahil ürünlerinin yüzde 98 geri dönüşümlü ve yüzde 50 daha az elektrik harcıyormuş ve karbon salımı yüzde 75 daha azmış. Cıva yok, kurşun yok, PVC ve plastik malzeme yok, ahşap var. Bildiğiniz tahta, yani odun… Performansı, hızı, kapasitesinin standart bir bilgisayardan farkı yok, hatta çoğundan daha iyi. Fiyatında da bir anormallik yok. Tamam belki biraz pahalı gelebilir -850 euro- ama 10 yıllık ömrü olan bir bilgisayardan bahsediyoruz. Normal bir PC’nin üç katı yaşıyor bu ahşap bebekler ve yeni ya da kullanılmış ahşaptan yapıldıkları için de birbirine benzeme şansları yok. Gerçekten ‘kişiye özeller’. Bir de son kullanım zamanı geldiğinde yazar kasaya veya aydınlatma malzemesine dönüştürebiliyormuşsunuz bilgisayarınızı, eğer zorlamak isterseniz…
Özetle: küresel ısınma, iklim değişimi, fosil yakıtlar, teknolojik çöplük gibi hassas konular açıldığında, ahşap sıcaklığını bilgisayarınıza taşıyan iameco’yu (yani “I-am-eco”) hatırlayın. Beşinci element tahta olsun diye inat edin ve teknoloji marketinizden ısrarla isteyin.