Elektrik Yokken Onlar Vardı: Tavan Vantilatörleri Teknolojiyle Nasıl Buluştu?
Tüm oda genelinde gerçekleştirdiği benzersiz iki yönlü hava sirkülasyonu sayesinde yazın serinlik, kışın sıcaklık sağlayan RAKS tavan vantilatörleri, bu yaz da 70 Watt seviyesine kadar düşen enerji tüketimleri, paslanmaz çelik kanatları ve duvardan kontrol gibi özellikleriyle en ideal serinleme yöntemleri arasında başı çekiyor.
Peki, tavan vantilatörlerinin aynı zamanda en eski serinleme yöntemlerinden biri olduğunu biliyor muydunuz?
M.Ö. 500’lü yıllarda bile Hindistan yerlileri, “punkah” denen tavan tipi serinletme yaprakları kullanıyordu. Elbette o zamanlar elektrik olmadığı için, bu geniş yüzeyli yelpazeler, bir kablo aracılığıyla manuel olarak tavandaki rayda dolaştırılıyordu. Günümüzdekine benzer şekilde döner pervaneli vantilatörler ise ilk olarak on dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısında ABD’de kullanıma alındı. Bu aygıtlarda da herhangi bir elektrik motoru kullanılmıyordu. Bunun yerine akan suya yerleştirilen bir türbinden faydalanarak kurulan kayışlı sistem neticesinde tavandan odaya iki pervanelik serinlik yayılıyordu.
Bu tür sistemler aynı yapıda birden fazla vantilatöre olanak tanıdığı için, özellikle mağazalar, restoranlar ve ofisler gibi toplu kullanım alanlarında oldukça popüler oldu. Schuyler-Skaats Wheeler’in vantilatörü icat etmesinden çok kısa bir süre sonra, 1882 yılında Philip Diehl de elektrik motorunu kullanarak iki ayrı icat geliştirdi: Singer dikiş makineleri ve tavan tipi elektrikli vantilatör. Bu sayede o dönem en sık kullanılan serinletme yönteminde kayışlara ve akarsuya ihtiyaç kalmamıştı.
İcat ettiği cihazın muazzam başarısı sonucunda dişli bir rekabetle karşılaşan Diehl, zamanla kendi vantilatörünü iyileştirmeyi sürdürdü. Bir süre sonra aynı vantilatöre bir aydınlatma lambası takmayı akıl etti. 1. Dünya Savaşı sırasında kullanılan pek çok tavan vantilatörü, daha sessiz çalışma için dört pervane içeriyordu ve böylelikle daha fazla hava sirkülasyonu sağlıyordu.
1920’li yıllara gelindiğinde, tavan vantilatörleri ABD’de her evde bulunur olmuştu. Daha sıcak iklime sahip olan Orta Doğu ve Hindistan ülkelerine ihracat ise 1950’li yıllardan sonra başladı. 1980’li yıllarda, klimanın tükettiği elektrik enerjisinin makul olmadığı anlaşıldığında tavan vantilatörleri adeta ikinci baharını yaşamaya başladı. 1980’li ve 1990’lı yıllarda çocukluğunu yaşayan insanların çoğu, kuzineli sobanın ışığı gece karanlığında üzerine vurduğunda, bu vantilatörlerin tavana yansıttığı gölgeler hakkında nice hayaller kurmuştur.
Bugün tavan vantilatörleri sadece ideal bir serinleme yöntemi olarak değil, aynı zamanda en yüksek enerji tasarrufu için tercih ediliyor. Teknolojinin gelişmesi sonucunda enerjiyi daha da verimli kullanan RAKS vantilatörler, güvenli, dayanıklı ve uygun maliyetli seçenekleriyle evlerin vazgeçilmezi oluyor.