İklim değişikliği kaynaklı doğal afetlerin sayısı artıyor
İklim değişikliğinden kaynaklanan doğal afetlerin sayısı, son 50 yılda 5 kat arttı. Tüm dünya sel, yangın, hortum ve kuraklık gibi felaketlerle karşı karşıya… Ülkemiz de bu büyük iklim krizini durdurmak için imzalanan Paris Anlaşması’nı geçtiğimiz günlerde onayladı.
Son yıllarda doğal afetlerin yaşanma sıklığı ve şiddeti giderek artıyor. Gün geçmiyor ki, dünyanın herhangi bir yerinde doğal bir afet yaşanmasın… Sel, fırtına, hortum, heyelan, orman yangını ve kuraklık gibi doğal afetlerin artmasındaki en önemli etkenlerden biri olarak ‘iklim değişikliği’ gösteriliyor.
Dünya Meteoroloji Örgütü’nün son 50 yılı kapsayan araştırmasına göre, 1970’ten bu yana iklim koşullarından kaynaklanan afetlerin sayısı 5 kat arttı. Rapor, bu afetlerde 2 milyondan fazla kişinin hayatını kaybettiğini ve en çok can kaybının da kuraklık nedeniyle yaşandığını ortaya koyuyor.
Yine BM’nin 2009-2019 yılları arasındaki verilerine göre en fazla doğal afet yaşayan ülkeler arasında Çin, 577 afet sayısıyla 1. sırada yer alıyor. Çin’i ABD, Hindistan, Filipinler ve Endonezya takip ediyor. Geçen 20 yılda dünya çapında gerçekleşen büyük afet sayısı ise 7 bin 348. Bu rakamlar da doğal afetlerin sayısının giderek arttığını ortaya koyuyor.
Son 8 ayda 177 bin 476 hektar ormanımız yandı
Küresel ısınmayla birlikte artan sıcaklıklar ve buna bağlı olarak değişen iklimler, orman yangınlarını tetikliyor. Örneğin, geçtiğimiz yıllarda Amazon ormanlarında ve Avustralya’da gerçekleşen yangınlarda, milyarca canlı hayatını kaybetti, çok sayıda insan evsiz kaldı. Ülkemizde de bu yaz özellikle Ege ve Akdeniz bölgelerimizde çıkan ve içimizi sızlatan orman yangınlarında, binlerce hektar alan ve çok sayıda canlı yok oldu.
Verilere göre, ülkemizde 2008-2020 yılları arasında, her yıl ortalama, 20 bin 760 hektarlık alan yandı. Bu miktar, son 8 ayda yüzde 755 arttı. 2021’in Ocak ile Ağustos ayları arasında kül olan ormanlık alan ise 177 bin 476 hektara ulaştı. Bir ormanın ağaçları ve içinde yaşayan canlılarıyla birlikte bir ekosistem oluşturması, 20 ila 200 yıl arasında sürüyor. Oluşması hiç de kolay olmayan ve ‘milli servetimiz’ dediğimiz ormanlarımızın, gözlerimizin önünde kül olması gerçekten çok üzücü.
Seller ve kasırgalar büyük hasar veriyor
Doğal afetlerden bir diğeri olan şiddetli kasırgaların da sayısı son yıllarda arttı. Buna, 2017 yılında ABD’nin Teksas eyaletinde meydana gelen Harvey kasırgasını örnek gösterebiliriz. Bu kasırga, can kayıpları, verdiği hasar, yıkım ve milyarlarca dolar zararla ülke tarihindeki en büyük felaketlerden biri olarak kaydedildi. Aynı yıl gerçekleşen Porto Riko’daki Maria kasırgası da şiddetli doğal afetler arasında yerini aldı.
İklim değişikliğine bağlı olarak gerçekleşen aşırı yağışlar nedeniyle, sel felaketleri de sık yaşanmaya başladı. Geçtiğimiz günlerde Japonya ve Hindistan’da yaşanan sel felaketlerinde çok sayıda kişi yaşamını yitirdi. Maalesef ülkemiz de sel felaketinden etkileniyor. Biliyorsunuz, geçtiğimiz yaz Rize ve Artvin illerimizde, heyelan ve sel felaketi yaşadık. Ülkece çok zor günler geçirdik.
Paris Anlaşması’nı onayladık
Tüm dünyanın yaşadığı bu büyük iklim krizine dur demek için, 12 Aralık 2015’te gerçekleştirilen Paris İklim Zirvesi’nde, 195 ülkenin katılımıyla ‘Paris Anlaşması’ kabul edildi. 22 Nisan 2016’da da Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 175 ülke tarafından da Paris Anlaşması imzalandı. Geçtiğimiz günlerde de Paris Anlaşması TBMM’de onaylanarak resmi olarak kabul edilmiş oldu. Bu anlaşmayla temel olarak, iklim krizine sebep olan sera gazı salınımını azaltmak ve küresel sıcaklık artışını 2 derecenin çok altında tutmak amaçlanıyor. Bundan sonra biz de harekete geçip, Paris Anlaşması’nın yükümlülüklerini yerine getirmeli ve küresel iklim krizine ‘dur’ demeliyiz.