Üşüdüysen nano ceketimi al…


Üşüdüysen nano ceketimi al…

“Isınmak, serinlemek için elimizden geleni yapıyoruz. Sıcacık hissetmek için metrekarelerce alanı ısıtıyoruz, soğutuyoruz. Onlarca kilovatsaatlik elektriği atmosfere saçıyoruz. Karşılığında elimize geçense enerji kaybı, fazladan karbon salımı ve giderek hızlanan küresel ısınma…”

Belgeseldeki yorumcu bunları anlatırken mayışmaya başladım. Kışın evde tişörtle oturuyordum; dünyanın en şanslı insanıymışım gibi.

Yorumcu hızını alamadı, “Hepsi iyi, konforlu, sıcak, soğuk, rahat hissedebilmek için. Oh be! diyebilmek için. Ama kışın üşüyünce giyinmek bu kadar mı zor!”

O an –gerçekten- farkettim ki kışın evde tişörtle oturuyorum… Açtığım kombiden utandım. Sonra internete daldım ve gelecekteki alternatifimizi gördüm. Hem bu alternatif ne doğal gaz faturasını yükseltiyor, ne de kilovatsaatinize kilovatsaat katıyor. Hatta bir kişinin yılda bin kilovatsaat elektrik tasarruf etmesini sağlıyor. Bu da kişi başına 2 metrekare güneş paneli demekmiş. E dünyada o kadar yer olmadığına göre…

Durum özetle şöyle: Standart bir kumaşı nano kablolardan metalik örgüler sarıyor ve olaylar gelişiyor. Metalik örgü katman, iletken bir ağ oluşturarak ısıyı yeniden insan vücuduna yönlendiriyor. Kablolar nano ölçekte olduğu için kumaş esnekliğini koruyor, nefes alabiliyor. Nano kıyafetmizi çamaşır makinesinde de yıkanabiliyor. Sıcaklığını herkes istediği gibi ayarlayabiliyor. Daha ne…

Kötü haber: Nano ceketlerimizle üşüyen kız arkadaşlarımızı sarmalamak için bir beş yıl daha beklememiz gerekiyor.

İyi haber: Yazın bünyemizi serin tutabilmek için benzer bir teknoloji üzerine çalışılıyor.

POPÜLER YAZILAR