Yeni Dünyanın Trendleri
Türkiye’den başlarsak, jeopolitik şu anda bir numaralı ajanda herkes için. 2016’da potansiyel tüm negatif gelişmeler yaşandı. Olmaz denen her şey oldu. Tehlikeli denen Trump geldi, AB problemler yaşıyordu, Brexit gerçekleşti. AB’nin mutsuz olduğunun göstergesi… İtalya keza... Türkiye de jeopolitik riskli dönem yaşadı, hâlâ da yaşıyor. Bu madde, ajandada bir numara.
İki numaralı madde ekonomiyse, ekonomideki dinamiklerin hâlâ gücünü koruduğunu düşünüyorum. Türk şirketleri alternatifler buluyor. Bunu büyük bir müşteri grubuna hizmet veren şirket olarak biz takip ediyoruz, alternatif çözümler üretiyor Türk şirketleri. Dolayısıyla ekonominin dinamiklerinin hâlâ güçlü olduğunu görüyoruz.
Dünyada temel başlık teknoloji… Siber güvenlik gibi, yapay zeka gibi alt kırılımlar var. Bunların iş modellerine etkileri var. Herkes iş modellerini sorguluyor, değişimin hızı çok yüksek. Şöyle bir mesaj var; önümüzdeki üç yıl geçtiğimiz 50 yıldan daha önemli. Çünkü yeni iş modelleri var; logaritmik biçimde büyüyen iş modelleri. Şirketler birkaç yıl içinde dünya çapında büyüklüklere ulaşabiliyor.
Eskiden global bir şirket olmak çok uzun bir yoldu. Şimdi doğru iş modeli kurgulanırsa birkaç yıl içinde dünya devi şirketler ortaya çıkıyor. Bu önemli bir trend, önemli bir fırsat ama önemli bir tehlike de aynı zamanda. Klasik iş modelleriyle yürüyen şirketler için birisi gelip yapay zekayla, internetle, teknolojik çözümle hızlı biçimde pazarınızı elinizden alıp gidebilir.
Önümüzdeki üç yılda yıkıcı değişimin dalgaları kıyılara vuracak. Diğer yandan bir başka konu da inovasyon. Yeni iş modelleri, yenilik, yöneticiler için tehlike oluşturuyor. Yapay zeka ciddi şekilde araç haline geldi. Kendi kendine öğrenen software’ler. Bir sistemin içine bırakıyorsunuz, o sistemin içinde önce kendi öğreniyor. Bunlar, tüm sistemi değiştiriyor.
Satınalma ve birleşme ajandası çok hareketli. Şirket alma-satma-birleştirmenin yerine iş birlikleri ve iş ortaklıkları modeli ajandada daha fazla yer alacak gibi görünüyor. Global şirketler her şirketin sahibi olmayı artık tercih etmiyor, çünkü bilmediği işlere girmek istemiyor. O işi en iyi yapan kimse onunla iş birliği yapmayı tercih ediyor. Önümüzdeki üç yılda böyle bir trend ortaya çıkacak gibi görünüyor.
2016-2017’de Türkiye’ye gelen bir yatırım vardı ve bizim için önemliydi. Şimdi Türk şirketlerinin birbirlerini alıp sattıklarını görüyoruz. Bu alanda çalışan uzmanlarımız daha ziyade yabancılar için şirket değerlendirmesi yaparlardı. Şimdi son 6-7 aydır Türkiye içindeki birleşmeler, el değiştirmeler, alanlarında çalışılıyor daha çok.
Türkiye son 15 yılda büyük bir çıkış yaptı. Belli bir zenginlik seviyesine geldi, orta gelir 10 bin dolar civarında. Bununla ilgili KPMG’nin bir araştırması vardı, ülkeler düzenleme kalitesini artırarak 10 bin dolar civarına gelebiliyorlar. Buradan yukarıya kırılmak zor oluyor. Yapısal değişiklikleri yapmak gerek. Türkiye aslında Almanya kadar bir ülke. Ama Almanya’dan ne farkı var diye bakarsak; eğitim konusunda bir sıçrama yapması gerekiyor. Ar-Ge, know-how, yatırım konusunda sıçramalar yapması gerekiyor.
Neden sıçrama potansiyeli var? 10 bin dolar seviyesine geldik ve temeline baktığımızda çok düzgün, genç nüfus, 80 milyonluk bir ülke, dünyanın her tarafıyla ticaret yapıyor, hacmi tartışılır ama ciddi bir çevre ülkeler ekosistemi var. Yeri çok iyi, dezavantajlı gibi görünüyor ama... Türkiye 3-4 senedir dinleniyor; değişim yaptı, bir yere geldi, dinleniyor. Ama yönünü yapısal reformlara çevirirse yukarı döner.
10.Diğer tüm ülkelere baktığımız zaman düzenleme kalitesini görüyoruz. Biz Türkiye olarak son 15 yılda çok ciddi bir düzenleme atağı yaptık, olduğumuz yere gelişimizde bunun çok önemli payı var. Şimdi daha ileri gitmesi gerekiyor. Girişimciliğin önünün açılması, yabancı sermayenin çekilmesi gibi şeyler gerek… Bu da tüm altyapı düzenlemelerinin kalitesinin artırılmasını gerektiriyor.
Volkan Akı kimdir?
Mesleğe 1988 yılında Karacan Yayınları’nda başladı. Daha sonra iş ve ekonomi dergisi Capital’e geçen Volkan Akı, uzun süre bu dergide çalışarak farklı projeler yürüttü. 5 yıl boyunca bu derginin Yayın Yönetmenliği’ni yaptı. Aynı dönemde Radyo Kozmos’da kendi adıyla ekonomi sohbetleri programını sürdürdü. 2005 yılında Akşam Gazetesi’ne geçerek ekonomi sayfalarının yöneticiliğini yaptı. 2008 yılından itibaren çeşitli televizyon kanalları için hem yapımcı hem sunucu olarak ekonomi programları hazırladı. Aynı zamanda sosyal medya üzerine çalışmalar yapan ve VodacoSocial isimli ajansı kuran Volkan Akı, 2005-2014 arasında Mimar Sinan Üniversitesi’nde “Medya ve İletişim” üzerine dersler verdi. Halen Dünya Gazetesi’nde “İş’ten Sohbetler” isimli köşesinde yazıları yayınlanan gazeteci, fırsat buldukça bilgi ve deneyimini aktardığı konuşmalar yapıyor. En sık yaptığı konuşma, gelecekte ayakta kalma yöntemleri ve trendleri anlattığı “Geleceğin Şirketi”dir.