Blog
Ürünlerimiz hakkında pratik bilgiler, ürün önerileri ve kullanım tüyoları.
Uçuyorum durmadan ben pilot muyum?
Havada süzülürken, arkama yaslanıp manzarayı seyrediyorum. Ayaklarımı pencerenin kenarlarına uzatıyorum, elektronik dergileri karıştırıyorum. Püfür püfür bir rüzgar doluşuyor içeriye, ılık, ama pencereden değil havalandırmadan… Bu hızla –saatte en az 200 kilometre- giderken pencereyi açmak için deli olmak gerekir. Müzik ahenkle dalgalanıyor, baslar boğulmuyor, tizler patlamıyor. Dışarıdaki yakıcı güneşi unutuyorum rengi otomatik olarak kararan camlar sayesinde.
Ciddiydim ve korkmuyordum
“İnanamadım abi..” dedi. Ben de inanamadım. Kontrol etmem, denemem lazımdı inanmam için –şüpheciliğim sağolsun. Neredeyse iki saattir bana boks öven işyeri komşumu “hı hı..” diye geçiştireyim derken söyledikleri ilgimi çekmeye başladı. Çünkü kış geldi ve ne yaparsak yapalım kapalı spor salonlarından başka yerde form tutma şansımız pek yok. Crossfit, bisiklet, koşu bantı, ağırlık, o bu
Saçtan ayağa inovasyon
Yolculuklara bayılırım. Özellikle de uçakla seyahat etmeye. Ev-iş rutininden uzaklaşmak, yeni yerler görmek harika bir şey. Büyükannemin de dediği gibi “tebdil-i mekanda ferahlık var.” Fakat son zamanlarda iş için o kadar çok seyahat ettim ki evimi, yatağımı, banyomu, hatta şampuanımı özledim. Şampuan deyip geçmeyin, yolculuklarda benim için en büyük dertlerden biri bu. Koca şişeyi el
Yılbaşı hediyelerinde devrim istiyorum!
Yeni yıl heyecanı gelip geçti bile. Ben bu “kırmızı” meselesine biraz takılıyorum açıkçası. Yılın bu döneminde, sokakta yürürken bile gözlerim yoruluyor kırmızıdan. Bu kadar abartmaya da gerek yok yahu. Güzel güzel hediyeleşelim, iyi dileklerimizi paylaşalım, eğlenelim coşalım. İşte hepsi bu! Gerisi biraz tadını kaçırmak oluyor işin. Yalnız şu hediye konusu önemli. Yılbaşında çok kişiye hediye
Bir ergenin tıraşla imtihanı
Erkeklerin tıraş ile ilişkisini anlamak zor. Ergenlik çağında bir an önce tıraşa başlamak için çırpınanlar, lise biter bitmez sakalları salıveriyor. Tabii o zaman insanın, “E kardeşim, madem bu kadar çabuk bıkacaktın, neden etraftaki herkesin başının etini yedin?” diye sorası geliyor. Burada kardeşim derken gerçekten kendi kardeşimden bahsediyorum aslında. Kendisi ergenlik döneminde “Ne zaman tıraş olacağım?
Kayışım bana yeter
Akılsız bir şey kalmadı. Giydiğimiz, kullandığımız, yaşadığımız, bindiğimiz her ürün, her ortam akıllandı. Aslında kritik olan, akıllı olan eşyalarımızla akılsız olanları güzelce harmanlayabilmek, artan aklı etrafa eşit oranda serpiştirebilmek… Mesela Montblanc kendi yöntemini geliştirmiş. Saati değil kayışını akıllandırırım; yıllardır emek verdiğim mekanik saat zanaatkarlığıma dokunmadan müşterilerime hem akıllı hem lüks saat deneyimi yaşatırım demiş. Montblanc
Üşüdüysen nano ceketimi al…
“Isınmak, serinlemek için elimizden geleni yapıyoruz. Sıcacık hissetmek için metrekarelerce alanı ısıtıyoruz, soğutuyoruz. Onlarca kilovatsaatlik elektriği atmosfere saçıyoruz. Karşılığında elimize geçense enerji kaybı, fazladan karbon salımı ve giderek hızlanan küresel ısınma…” Belgeseldeki yorumcu bunları anlatırken mayışmaya başladım. Kışın evde tişörtle oturuyordum; dünyanın en şanslı insanıymışım gibi. Yorumcu hızını alamadı, “Hepsi iyi, konforlu, sıcak, soğuk, rahat
Küresel olarak ısınıyorum
Ama yetmiyor. Mutlu olamıyorum. Olamıyoruz. Bir gün önce üşüten klima ertesi gün pişiren ısıtmaya bırakıyor yerini. Havasız ofislerimizde sinir içinde giyinip soyunuyoruz. Oysa tatlı, hafif bir ısıtma olsa… Pişirmese, kızartmasa, bunaltmasa… Çok şey mi istiyorum, istiyoruz? Yalıtımsa yalıtım, mantolamaysa mantolama… Ne lazımsa yapalım ama kış gelmeden şu güzelim ara mevsimi, canım sonbaharı burnumuz akmadan, hapşırmadan,
Ben bilmesem de bisikletim yolu biliyor
“Şehirde bisiklete binecek yer mi var sanki?” En büyük bahanemiz bu. E, ben biniyorum, buna ne diyeceksiniz peki? Üstelik de neredeyse her gün biniyorum. İşyerim ile evim İstanbul’un iki farklı yakasında olduğu için ne yazık ki işe gidip gelirken kullanamıyorum sevgili beyaz-mavi bisikletimi. Çok da özlüyorum. Açığı kapatmak için de hemen hemen her akşam, yağmur-çamur-soğuk
Göç Mevsimi
Isınmak için ne kadar uzağa gidebilirsiniz? Hadi yaz aylarında –zaten hava memleketin heryerinde yeterince sıcakken- Akdeniz kıyılarına ‘deniz turizmi’ için koşuyoruz. İşimize geldiği kadar güneşin altına yatıyoruz, sonra ver klimayı üstüme, çok bunaldım, çok yandım… Dolayısıyla burada işin ‘deniz’ kısmı biraz göz boyama. Deniz fonda uzanan bir görüntü. Seyretmesi bile bir turizm aktivitesi elbette; ama
Popüler Yazılar
Evinizi kışa hazırlayın!
Mücadeleye hazırım
Elektrikli ısıtıcı alırken dikkat edilecek konular
2022 yazında iklim krizi nedeniyle neler yaşandı?

Teknik Destek
Ürünle ilgili her türlü soru ve destek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Satış Noktaları
Size en yakın satış noktalarından veya bayilerden ürünü temin edebilirsiniz.

Garanti ve Servis
Garanti süresince servis desteğiyle yanınızdayız.

Kalite ve Güven
RAKS kalitesiyle üretilen bu ürün, uzun ömürlü kullanım sunar. İçiniz rahat olsun.